Neptün'den geliyorum ve buralar çok sıcak, ha bir de nem var

13 Mart 2018 Salı

NE GEREK VARDI Kİ?: Waco Kuşatması

Hiç yorum yok


 Yine klasik bir girişle, "çok uzun zaman oldu"  gibi daha gereksiz birkaç satır yazdıktan sonra yazıma giriş yapabilirim. Ama o kadar "çok uzun zaman oldu ki" -kullanmam gerekiyordu- bu kalıp cümlelerime hiç bulaşmadan yazmaya başlıyorum.


    Bugün sizlere korkutucu ve bir o kadar ilgi çekici, aynı zamanda size sürekli "ne gerek vardı ki? :(" dedirtecek; ve tahminen yakında ünü epey artacak bir dizinin asıl uyarlandığı hikayeyi aktaracağım.

 İlk olarak her zamanki gibi, başrolü tanıtarak başlıyorum.
Unutmuşum gerçi nasıl başlayıp neye bağlayacağımı ama neyse.

DAVID KORESH

 Namıdiğer Vernon Howell. Bu iki isimle, -eğer başka kaynaklardan da araştırmak isterseniz- birçok kez karşılaşacaksınız. O yüzden kafanız karışmadan söyleyeyim. Asıl adı Vernon Howell'dır ve hikayenin ilerleyen kısımlarında neden ismini değiştirdiğini ve neden "David Koresh" ismini aldığını açıklayacağım.



  David Koresh, 17 Ağustos 1959'da Houston Teksas'ta doğmuş, ömrünün çoğunu Seventh-Day Adventist Kilisesi'nde Branch Davidian tarikatının başında yer alarak geçirmiş bir dini liderdir.
  Görevin başına geçmesi oldukça zahmetli olmuştu. Çünkü tarikatın asıl lideri Benjamin Roden öldükten sonra, yerine bir müddet karısı Lois Roden geçmiş ve Lois Roden de kendisinin ölümünden sonra yerine geçmesini istediği kişiyi, kendi oğlu George Roden'i tarikatı yönetebileceğine inanmadığı için seçmemiş, yerine kilisedeki müzisyen genci yani Vernon Howell'i seçmişti.


Lois Roden
Benjamin Roden

George Roden
   
 Eh tabii ki Vernon'ı seçmesinin nedeni gerçekten onda gördüğü yöneticilik potansiyeli falan değildi.
Lois ve Vernon bir ilişki yaşıyorlardı ve Lois, Vernon'ı bu yüzden lider yapmak istemişti.

Tüm bunlara rağmen George Roden, Lois'in ölümünden sonra kısa bir süreliğine tarikatın liderliğini üstlenmişti.
 Lois'in Vernon'ı lider yapma isteğini öğrenen George sinirden deliye dönmüştü ve Vernon'la arasında çekişmeli bir rekabet başlamıştı.

 Aralarındaki gerginlik devam ederken kilise komünitesi Vernon'ı desteklemişti. George liderliği tekrar kazanmak için Vernon'a meydan okumuştu.
 Yapacağı şey uç boyuttaydı.
George mezarlığa gidip bir ceset çalmıştı ve Teksas'taki Carmel Dağı'nın merkezine -kilisenin bulunduğu bölge de tam burası bu arada- getirip cesedi dirilteceğini iddia etti.

Bazıları George'un getirdiği cesedin Lois Roden olduğunu söylüyor. 

Vernon, George'un bu illegal faaliyetini ihbar etti ama polisten "Kanıt olmadan hiçbir şey yapamayız" cevabı geldi.
Vernon harekete geçti, 3 Kasım 1987'de dağın merkezine bir baskın düzenledi ve 7 silahlı arkadaşıyla cesedin fotoğrafını çekmeye kalkıştı. Ancak silahlı arkadaşları, yasal olamayacak kadar fazla silah bulundurdukları için polisin dikkatini çekti ve hukuki işlem başlatıldı. Bu işlem sonucunda Vernon haklı bulunmasa da hiçbir sonuca bağlanmadı.

 Bir süre sonra  George yine ilginç bir harekette bulunuyor ancak bunun Vernon ile bir ilgisi yok.

 Wayman Dale tarikatında bir üye  George Roden'e "Ben Mesih'im" diyor ve Roden kendini tutamayarak adamın kafasını baltayla parçalıyor.
Sonrasında George'un akıl hastanesine kapatıldığı söyleniyor.

Olaylardan sonra, Vernon Carmel Dağı'nı satın alıyor. Bu arada Carmel Dağı dediğimiz yer, bu tarikata ait bir bölge. Carmel ismini de yine tarikatımız zamanında koymuş.
 Vernon'ı tarikat destekliyordu zaten, arkası da epey sağlam. Bir süre sonra Vernon ve müritleri kendilerini Branch Davidianlar olarak değil, Yedi Mühür Öğrencisi olarak isimlendiriyor.
 Müritlerinden biri isim olarak Koreshianlar'ı öneriyor. Ancak Vernon tarikatın yeni adını değil de kendi adını Koresh olarak değiştiriyor. Bundan sonra ismi David Koresh olacaktı.

Bu ismi tercih etmesinin sebebi de kendi dini öğretilerinde büyük manevi anlam taşımasıydı.

Koresh 1989 yılında, öğretilerini yaymak ve ruhani lider olarak yeni bir soy yaratmak için ortalama olarak 10-12 yaşlarındaki genç kızları kendisine eş olarak aldı.
Bu da zaten asıl olayın başlamasında, yani Waco kuşatmasının başlamasında çok etkili olmuştu.

Tarikat hakkında çocuk istismarı iddiaları gündeme geldi.
 28 Şubat 1993, saat 9.45'te ATF, cinsel istismar ve yasa dışı silah ihlalleri ile ilgili bir arama emri çıkardı.

  KUŞATMA BAŞLIYOR

 Arama emrinden sonra çatışmaya giren ATF, 2 saat boyunca cephaneliği azalana kadar tarikat birliğini dağıtmaya çalıştı.
 ATF çatışma videosunu da izlemek isterseniz:





  Baskın sırasında 4 ATF ajanı (Steve Willis, Robert Williams, Todd McKeehan, and Conway Charles LeBleu) öldürüldü ve diğer 16 ajan yaralandı.
  Yapılan baskında 5 tarikat üyesi öldürüldü.
 Ardından bir ateşkes yapıldı. Yaklaşık 6 saat sonra tekrar içeriye girmeye çalışan ajanlar, ateş edildiğini iddia etti ve tarikat üyeleri olan Michael Schroeder, Woodrow  Kendrick ve Norman Alison'u öldürdü.

  Bu sırada FBI olayı devraldı ve FBI, David Koresh ile iletişim kurdu.
Hemen orijinal arama kayıtlarını da ekliyorum.


   


  FBI, çocukların serbest bırakılmasını talep etti. Uzun süren çabalar sonrasında David kabul etti.
Bu arada FBI ile görüşen çocuklar ne yazık ki çocuk istismarı iddialarını doğruladı.
Çocuklar fiziksel ve cinsel istismara uğramışlardı.

 19 Nisan 1993'te FBI, tarikatla savaşmak için 50 kalibrelik tüfekler, ve zırhlı araçlar gibi büyük silahlar kullanarak, tarikatın son kuşatması için harekete geçti.
FBI, tarikatı kan dökmeden temizlemek için ilk önce göz yaşartıcı gaz kullanmaya çalıştı.
Tarikat ateş açtığında FBI, gaz miktarını arttırdı. Öğleden sonra binanın 3 farklı yerinde yangın çıktı. Bu yangının kaynağı FBI mı yoksa tarikat mı bilinmiyor.



   
  Son kuşatma başlatıldığında tarikatta yer alan 85 üyenin 77'si yangının boğucu etkisinden boğularak veya çatışma sırasında yaralanarak öldü.  Bu 77 cesetlerden biri de David Koresh'e aitti.
Kuşatma 51 gün sürdü. Olaydan sonra hukuki işlemler hayatta kalanlar için hızla başlatıldı. 


 Geriye kalan 8 üye, ateşli silahlarla ilgili suçlamalardan ve gönüllü adam öldürme suçundan mahkum edildi. İçlerinden 4'ü bütün suçlamalardan beraat etti.
 Temmuz 2007 itibariyle tüm üyeler cezaevinden serbest bırakıldı.






  Olayımız burda bitti sayılır. Şimdi sizi dizinin fragmanıyla baş başa bırakıyorum. Fragmandaki ilk sahnenin orijinal videosunu da hemen fragmanın altına koyuyorum.

Okuduğunuz için teşekkür ederim! Yorum bırakmayı unutmayın! 


 



 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder