Neptün'den geliyorum ve buralar çok sıcak, ha bir de nem var

24 Kasım 2016 Perşembe

Nostradamus Mübarek!: Titan Kazası Kitabı

2 yorum
 Uzuun mu uzun süren, yaklaşık 5 aylık aradan sonra yeni bir yazıyla karşınıza çıkmış bulunmaktayım!

Titanic filmi hakkında "Herkesin izlemesi gereken bir film!" mi dersiniz, "Peh, çok klişe bir film" mi dersiniz hiç bilmiyorum ama işin içine gizem girdiğinde dikkatinizi çekeceğini düşündüm.

Siz "Boş yapma yahu, bir şey okuyalım dedik hala seni dinliyoruz" demeden önce anlatmaya başlıyorum.

  Titanic, 1997'de vizyona girmiş, James Cameron tarafından yönetilmiş, RMS TITANIC'in batışı üzerine kurgulanan Amerikan yapımı romantizm filmidir.

En ünlü sahnemizi koymadan olmaz:


Titanic filminden sonra birçok kısa film çekilmiş ve film uyarlamaları çok konuşulmuştu. Ancak bahsedeceğim şey filmin sonrasında değil de öncesinde gerçekleşiyor.


 New York'ta yaşayan 36 yaşındaki Robertson adındaki yazar, eski bir denizcidir ve okuduğu bir öyküden esinlenerek yazar olmuştur. Kısa öyküler yazarak para kazanan yazarımız, uzun soluklu bir kitap yazmaya karar verir. Kitap 1898 yılında -Titanic kazasından 14 yıl önce- basılır ve ismi Titan Kazası'dır. Döneminde fiyasko olarak görülen bu kitap çok satılmaz ve yazarımız 1915 yılında kalp krizi geçirerek, edebiyat dünyasının kapısını başarısız bir yazar olarak kapatır.

 Kitabın gizemli ve bir kehanet olarak görülmesinin sebebi ise konusu yani batan gemi Titanic'tir.


GELELİM KONUMUZA:
TITAN VE TITANIC'İN ŞAŞIRTICI BENZERLİKLERİ

 Robertson'ın kitabında 248 metre uzunluğundaki üç pervaneli gemi, Southampton Limanı'ndan yola çıkmıştır; tıpkı kazadaki 252 metre uzunluğundaki üç pervaneli Titanic gibi.
 Titan, sancak tarafından buz dağına çarparak kaza yapmış ve bin beş yüz yolcu boğularak ölmüştür. Aynı şekilde Titanic de sancak tarafından buz dağına çarpmış ve bin beş yüz on üç yolcu hayatını kaybetmiştir. Ve tekrar Titanic gibi Titan da Kuzey Atlantik'te, New Foundland yakınlarında batmıştır.



Bir başka yazar William T. Stead, 1892 yılında yazdığı bir öyküde buzdağına çarparak batan bir kazayı anlatır. Öyküsüne kendini de dahil eden Stead, kurtulanlar arasındadır. Bu öyküdeki batan geminin adı da Titanic'tir. Öyküden yirmi yıl sonra batan gerçek Titanic'te boğularak ölen yolculardan birisinin adı William T. Stead'dir.

Ne yazık ki kendi sonu öyküsünün sonuyla aynı değilmiş. Unutmayacağız seni William!












2 yorum :

  1. Uzun mu? Uzun mu? 5 ay yahu, el insaf. Rica ediyorum bir daha arayi bu kadar acma. Hayir bir seyden degil yazmayi biraktigini dusunuyor insan. Bu uzaylilar kadar muhim bi konu. Neyse efendim gelelim sebebi ziyaretimize... tamam tamam. Ya aslinda ozellikle buna yorum yaptim(kimse yapmamis :0). Diger yazilarini da okudum ama yorumlamaya zamanim olacagini sanmiyorum. Lutfen boyle ilginc konulari bulup didiklemeye devam et. Cunku merakla yani yazilarini bekleyen birileri vaar!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enee, eski yazıları açıp üşenmeden okuyup bir de yorum yazan okuyucum varmış! Ne de mutlu ettin beni! Dur dur, sırf sana söz veriyorum. Yakında yazı yazacağım! Heveslendim şimdi, ne güzel insansın sen! :)

      Sil